Miyokard İnfarktüsü Nedir, Nasıl Kullanılır, Neye İyi Gelir?

Image

Miyokard İnfarktüsü kavramı ile halk arasında bilinen kalp krizi durumu ifade edilmektedir. Miyokard İnfarktüsü, ölüm ile sonuçlanabilen bir durum olması nedeniyle kısa sürede çözüm gerektiren bir durum olarak da bilinmektedir.

Kalp çevresinde bulunan liflerin yaşamsal fonksiyonlarını kaybetmesi sonucunda kalp krizi gerçekleşmektedir. Bu durum farklı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkmakta olup nedeni ile ilişkili tedavi yöntemleri uygulanmaktadır.

Kalp krizi her yaş grubunda görülebildiği gibi 40 yaş ve üzeri için oldukça riskli bir durumdur. Dünya geneline bakıldığında görülme oranının da çok yüksek olduğu bilinmektedir. Tedavisi için ameliyat ve ilaç gibi farklı yöntemleri de bulunmakta olup kişiye göre uygulanmaktadır.

Miyokard İnfarktüsü Tedavisi Nasıl Yapılır ve Risk Grubu Kimlerdir?

Miyokard İnfarktüsü Risk Grubu Kimlerdir?

Miyokard İnfarktüsü görülme riskinin fazla olduğu grup, çevresel ve bireysel faktörlere göre çeşitlenmektedir. Bu risk gruplarının sıralaması şu şekilde yapılmaktadır:

İleri yetişkinlik dönemi olarak bilinen 50 yaş ve üzeri kişilerde daha sık görüldüğü bilinmektedir.

Çok az farkla erkeklerde görülme sıklığı kadınlara göre daha fazla olmaktadır.

Ailesinde kalp krizi geçirmiş kişilerin risk grubunun yukarısında olduğu bilinmektedir.

Şeker hastalığı, Miyokard İnfarktüsü oluşma riskini arttırmaktadır.

Kolesterol değerinin yüksek olması nedeniyle de ortaya çıkabilmektedir.

Obezite, aşırı kilo gibi durumların da risk grubunda olduğu bilinmektedir.

Alkol ve sigara tüketenler, sağlıksız beslenenler de risk grubu içerisinde yer almaktadır.

Kalp krizi risk grubu olarak bilinen kişilerin düzenli olarak kalp doktoru muayenesine gitmeleri gerekmektedir. Bunun yanı sıra beslenme ve sağlıklı yaşam önerileri konusunda da hassasiyet göstermeleri önerilmektedir.

Miyokard İnfarktüsü

Miyokard İnfarktüsü Ne Şekilde Meydana Gelmektedir?

Miyokard İnfarktüsü durumunun oluşması, damarlarda oluşan tıkanıklık nedeniyle kalp işlevinin tam olarak yerine getirilmemesinde kaynaklanmaktadır. Damarlardaki tıkanıklıklar kan dolaşımını olumsuz etkilemekte ve dolayısıyla kalbe zarar vermektedir.

Koroner arter olarak bilinen kalp damarlarına kanın girişinin yapıldığı bölümde oluşan tıkanmalar kalp krizinin meydana gelme anı olarak bilinmektedir. Bu süreç diğer damarlarda oluşan tıkanıklar sonucu ortaya çıkmaktadır.
Damar tıkanıklığının yanı sıra kan pıhtılaşması sonucu da kalp krizi meydana gelebilmektedir. Miyokard İnfarktüsü olarak da adlandırılan kalp krizi oluşumu, tedavi sürecinde belirleyici olduğu için önem arz etmektedir.

Miyokard İnfarktüsü Semptomları Nasıl Anlaşılır?

Miyokard İnfarktüsünün bilinen semptomları, hastane öncesinde anlaşılabileceği gibi hastanede yapılan tetkiklerle de anlaşılabilmektedir. Bu semptomlardan bazıları şu şekilde belirtilmektedir:

Ani bir şekilde göğüs ağrısının meydana gelmesi ve bu ağrının yaklaşık yirmi dakika boyunca kesintisiz devam etmesi

Göğüs kafesinde meydana gelen ağrının baskı şeklinde hissedilmesi

Sol kol, omuz, boyun ve çene kısmında yayılmakta olan ağrılar

Ağrı esnasında terleme meydana gelmesi

Ten renginin soluklaşması

Nefes alırken zorluk çekme, nefes tıkanması

Vücutta yoğun olarak hissedilen ağırlık

Mide bulantısı ve beraberinde kusma

Bu semptomların görülmeye başlanması ile birlikte hızlı bir şekilde ambulansa haber verilmesi gerekmektedir. Bunun yanı sıra ambulans gelene kadar hava alınabilen bir ortamda bulunması gerekmektedir.

Miyokard İnfarktüsü Teşhisi Nasıl Yapılır?

Miyokard İnfarktüsünün teşhisi, hastanede ve klinik araçlarla yapılmalıdır. Kalp krizi semptomlarının görülmesi ile hastaneye başvurulmalı ve hemen ardından şu tetkiklerin yapılması gerekmektedir:

Kalp krizi olduğunun işareti olan semptomların görülmeye başlandığının tespit edilmesi

EKG grafiği üzerinden kalp ritmindeki bozulmaların gözlemlenmesi

Damarlarda oluşan tıkanıklığın ya da pıhtılaşma durumunun tespit edilmesi

Biyokimyasal testlerin yapılması

Bu tetkikler kısa sürede sonuç veren tetkikler olması sebebiyle tedavi süreci de hızlı bir şekilde başlatılabilmektedir. Fakat bu noktada önemli olan hastaneye erken ulaşılması ve müdahalenin hızlı bir biçimde yapılmasıdır.

Miyokard İnfarktüsü Tedavisi Nasıl Yapılır?

Miyokard İnfarktüsü tedavisi, öncelikle hastalığın hangi nedenlerle ortaya çıktığının belirlenmesiyle başlamaktadır. Tedavi aşamaları öncelikle acil bakım olarak bilinen müdahalelerin yapılması ile başlamaktadır.

Acil bakım olarak bilinen uygulamalar; nabız ve kan basıncı gibi kontrollerin yapılmasıdır. Bunun yanı sıra solunum oranının ölçülmesi ve ilgili solunum desteğinin verilmesi olarak devam etmektedir.

Acil bakımın ardından vücudun sıvı kontrolünün yapılması gerekmektedir. Sıvı kaybından kaynaklanan problemlerin giderilmesi tedavi sürecinin önemli aşamalarından biri olarak bilinmektedir.

Kan sulandırıcı ilaçlar da pıhtılaşma durumunda kullanılmakta olan tedavi süreçlerinden biri olarak gösterilmektedir. Hem kan basıncının kontrol altına alınması hem de oluşan pıhtılaşmanın giderilmesi, belirli aralıklarla kan sulandırıcıların verilmesiyle mümkün olmaktadır.

Kalp kriziz etkisi olarak bilinen yoğun ağrıların giderilmesine yönelik ağrı kesiciler de tedavi sürecinde kullanılmaktadır. Bu süreçte uyuşturucu içerikli ilaçlarla rahatlama ve gevşeme sağlanarak kalbin normal atımına kavuşması sağlanmaktadır.

Kalp krizi tedavisi anlık olarak müdahalenin yanı sıra günlük yaşamın da düzenlenmesini zorunlu kılmaktadır. Sağlıklı beslenme, düzenli hafif egzersizler, stres ve kaygıdan uzak yaşanması da tedavi sürecinin içerikleri arasında yer almaktadır.

Anjiyo tedavisi ise kalp krizinin damar tıkanıklığı sonucu meydana gelmesidir. Bu tedavi yönteminde tıkalı damarlar açılarak olası kalp krizi riskleri ortadan kaldırılmaktadır. Fakat her damarın bu yolla açılması mümkün olmamaktadır.

Hastane Sonrasında Tedavi Süreci Nasıl Yürütülür?

Kalp krizine hastane müdahalesi sonrasında yapılacaklar, hastanın yaşam kalitesi ile ilgili olmakta ve şu şekilde sıralanmaktadır:

Yağlı ve tuzlu yiyeceklerden sakınılması gerekmektedir.

Şeker ve kolesterol değerlerinin düzenli olarak kontrol edilmesi ve bu değerlere uygun şekilde beslenmesi gerekmektedir.

Uyku düzeninin rutin bir şekilde ilerlemesi ve düzensiz uykulardan kaçınılması gerekmektedir.

Sigara ya da alkol kullanımının tamamen durdurulması gerekmekte ve sigara içilen ortamlardan da uzak durulması pasif içici olmamak adına önem arz etmektedir.

Miyokard İnfarktüsü olarak bilinen kalp krizi durumu, bazen ameliyat ile çözüme kavuşturulabilmektedir. Fakat ameliyat için belirlenen kriterler olması sebebiyle her kalp krizinin ameliyata alınması önerilmemektedir.

Yorum Yapın