Önemli Noktalar
Zona hastalığı; çocuklarda görülen suçiçeğine yol açan ‘varicella zoster’ isimli virüsün neden olduğu bir sinir iltihabı olarak, deride şiddetli ağrıların eşlik ettiği kırmızı döküntülerle seyreden bir deri rahatsızlığı olma özelliği taşıyor.
Zona Nedir?
Deride kabarcıklar şeklinde ilk sinyallerini gösteren bu hastalıkta deride beliren kabarcıklar; zamanla yaraya dönüşüp, kabuk bağlayabiliyor.
Halk arasında gece yanığı olarak da isimlendirilen, vücudun farklı yerlerinde görülebilen bu kırmızı kabarcıklar; özellikle kişinin bağışıklık sistemi çöktüğünde, fiziksel ya da ruhsal açıdan zayıf olduğunda ortaya çıkma eğilimi gösteriyor.
Yüzde, boyun bölgesinde, kollarda, sırt ve göğüste, vücudun herhangi bir bölgesinde görülebilen zona; kişide yanma ve batma hissini, zonklamayı ve ağrıyı da beraberinde getirebiliyor.
Suçiçeği geçiren kişilerde görülme olasılığı oldukça yüksek olan bu hastalık; özellikle 50 yaşını geride bırakmış, bağışıklığı giderek zayıflayan kişileri daha kolay etkisi altına alıyor. Öyle ki çocukluk döneminde vücudumuza yerleşen ve pasif bir şekilde sinir sisteminde dolanan ‘varicella zoster’ isimli virüs, onlarca yıl sonra yeniden aktif bir hale gelebiliyor.
Düzensiz bir şekilde beslenen, romatizma gibi kronik bir hastalığı bulunan, düzenli olarak kronik ilaçlar kullanan kişiler; sağlıklı bireylere göre zonaya daha kolay yakalanabiliyor.
Kesin bir tedavisi bulunmayan bu hastalığın tedavisi amacıyla doktorlar; genellikle hastalık belirtilerini hafifleten topikal kremler ve oral yolla alınan ilaçlar reçete ediyor.
Bununla birlikte birtakım şifalı bitkilerden, kürlerden ve doğal yöntemlerden de yararlanarak, hastanın belirtileri hafifletme ve ortadan kaldırma şansı da bulunuyor.
Bu yazımızda son derece bulaşıcı ve ciddi bir rahatsızlık olabilen zonanın tedavisinde yararlanabileceğiniz doğal yöntemlere kısaca değinmek istiyoruz.
Zona hastalığı için doğal yöntemler arayışındaysanız; bu yazımızdaki önerilerimizi mutlaka dikkate almanızı öneriyoruz.
Zona Hastalığı Nedenleri
Çocukken yaşanmış olan suçiçeği ve varicella zoster ismindeki virüs vücudumuzda bulunan bazı sinirlere yerleşir. Önce suçiçeğine ve daha sonrasında da zonaya dönüştürür. Bu virüs ömür boyunca bir sorun teşkil etmeden yıllarca beklemede kalabilir. Ancak bağışıklık sisteminin zayıflamasıyla tekrardan aktif olur. Bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olan sebepler ise;
- Yaşlılık
- Romatizmaya bağlı kronikleşen hastalıklar
- Kanser
- Kanser tedavisi
- Düzensiz beslenme
- İlaçlar
- Zatürre
- AİDS
Yukarıdaki hastalıklar bağışıklık sistemini zayıflatır ve zona hastalığının tekrardan aktif hale gelmesine sebep olur.
Zona Belirtileri
Zona belirtileri olarak derideki döküntü başlangıcından bir kaç gün öncesinde ağrı, yanma, kaşınma olarak görülür.
Zona hastalığı görüldükten sonra tedavi için geç kalınmamalıdır. Aksi takdirde tedavi için geç kalındığında işitme kaybı, görme kaybı, yüz felci, kaslarda zayıflık, enfeksiyon gibi ciddi hastalıklara sebep olur.
Zonaya İyi Gelen Bitkiler
Zonaya iyi gelen bitkiler olarak ilk önereceklerimiz;
İlginizi Çekebilir
- Sarımsak
- Melisa otu
- Aloe vera
- Meyan
- Hindistan ceviz yağı
- Zerdeçal
- Zencefil
Zonaya İyi Gelen Yiyecekler
Zona için doğal çözüm arayışındaysanız; öncelikle beslenme alışkanlığınızı gözden geçirmeli, yağlı, hazır, işlenmiş gıdaların yer aldığı beslenme rutininizi değiştirmeli; antibakteriyel ve antiinflamatuar etkisi bulunan şifalı ve iyileştirici bitki, sebze ve meyvelere öğünlerinizde sıklıkla yer vermelisiniz.
Zonaya iyi gelen temel besinleri aşağıdaki şekilde sıralayabilmemiz mümkün:
- Zerdeçal ve zencefil:
Antibakteriyel ve antiinflamatuar etkileri ile bilinen, vücuttaki ödemi attırtıcı bir etkiye sahip olan zerdeçal ve zencefil; zona tedavisinde yararlanabileceğiniz, oldukça etkili olan şifalı yiyecekler listemizde ilk sırada bulunuyor.
Bu iki bitkinin düzenli tüketimi hastalık semptomlarını yatıştırıp, hastalığa neden olan virüsle bağışıklığınızın daha etkili bir şekilde savaşabilmesine olanak tanıyor.
Yemeklerinize baharat olarak zerdeçal ve zencefil ekleyebileceğiniz gibi günde 1-2 bardak zencefil ya da zerdeçal çayı içerek de zona ile mücadele edebilir; hastalığınızı önemli ölçüde kontrol altına alabilirsiniz.
- Sarımsak:
Uçuk, siğil, mantar gibi pek çok cilt hastalığının doğal tedavisinde akla ilk gelen besinlerden biri olan sarımsak; güçlü bir antibakteriyel olarak, deride kabarcık ve kızarıklık oluşumuna neden olan varicella zoster isimli virüsün yayılımını durdurup, bu virüsü öldürüyor.
Sarımsak ile zona hastalığının tedavisi amacıyla 4-5 adet sarımsağı havanda dövdükten sonra sarımsağı cildinizdeki zonalı bölgeye güzelce yedirip, sürün.
En az 15 dakikalık bekleme süresini takiben cildinizi bol ılık suyla yıkayın. En iyi sonucu elde edebilmek adına bu işlemi en az birkaç hafta boyunca her gün tekrarlayın.
- Sirke:
Zona için doğal yöntemlerden bir diğeri olan sirke; etkili bir antiiflamatuar, antimikrobiyel ve anti bakteriyel olarak; derideki yaraların, tahriş olan bölgenin üzerine sürüldüğünde yaranın daha hızlı ve kolay bir şekilde iyileşmesini sağlıyor.
İlginizi Çekebilir
Sirke ile hastalık semptomlarını yatıştırmak için bir miktar sirkeye bandırdığınız kulak çubuğunu ya da pamuğunu cildinizdeki sorunlu bölge üzerinde gezdirin.
20 dakikalık bekleme süresi dolduğunda cildinizi bol suyla durulayın. Daha iyi bir sonuç elde edebilmek adına organik sirke kullanmaya çalışın!
- Kuşburnu:
Zona hastalığının doğal tedavisi denildiğinde akla ilk gelen besinlerden olan kuşburnu; cildi iyileştirerek, cildin eski görünümüne daha hızlı bir şekilde kavuşabilmesini sağlıyor.
Günde 2-3 bardak kuşburnu çayı tüketerek; kaşıntı, ağrı, deri dökülmesi vb. zona semptomlarını en aza indirgeyebilmeniz mümkün!
Zonaya iyi gelen kuşburnu kürünü hazırlamak için kuşburnunu 30 dakika boyunca bir miktar suda kaynatın.
Ardından ılımaya bırakın. Çayınızı tatlandırmak için içine az bir miktar bal ilave edebilirsiniz.
- Bal:
Yara ve yanık tedavisinde oldukça başarılı olan balın anti bakteriyel yönü bu şifalı besini zona tedavisinde de kullanabileceğiniz anlamına geliyor.
Her gün birkaç yemek kaşığı organik bal tüketerek zonayla savaşabileceğiniz gibi cildinizdeki lezyonların üzerine bal sürerek de balın iyileştirici gücünden yararlanabilirsiniz.
- Aloe Vera jeli:
Cilt tahrişlerini tedavi ederek, cildi yenileyen, nemlendiren ve besleyen Aloe Vera jeli; iltihap kurutucu etkisi sayesinde ciltteki iltihabı kurutuyor ve cilt lekelerini yatıştırıyor.
Aloe Vera mucizesinden yararlanabilmek adına Aloe Vera yapraklarının içinden çıkan sıvıyı yani jeli cildinizdeki zonalı yerlere sürün. 15 dakika bekledikten sonra cildinizi bol suyla durulayın.
- Hindistan cevizi yağı:
Aromaterapi seanslarında sıklıkla kullanılan, vücut kaslarını gevşeterek, rahatlatan ve böylelikle ağrıyı alan Hindistan cevizi yağı; zona, siğil, uçuk gibi deri hastalıklarının tedavisinde de başarılı bir rol üstleniyor.
Doğal bir iltihap kurutucu olan bu bitkisel yağla cildinizdeki kızarıklıkları, lekeleri ve döküntüleri minimize edebiliyor, cildinizin yenilenme sürecini hızlandırabiliyorsunuz.
Zona tedavisinde Hindistan cevizi yağının yanı sıra Hint yağı, nane yağı, argan yağı gibi cildi iyileştiren diğer bitkisel yağlardan da yararlanabilmeniz mümkün!
Bu amaçla bir miktar yağdan bir kulak çubuğu yardımıyla cildinizdeki sorunlu yerlere sürün.
15-20 dakika bekleyin ve cildinizi ılık suyla durulayın.
Aşırı hassas bir cilt yapınız varsa bitkisel yağları uçucu yağlar ile seyrelttikten sonra kullanmayı ihmal etmeyin!
- Melisa otu:
Ülkemizde pek tanınmasa da yüzyıllardır geleneksel tıpta kullanılan, özellikle hoş kokusu ile pek çok parfüm, sabun, krem ve losyonun bileşenlerinde yer alan Melisa otu, diğer adıyla oğul otu; antiseptik etkisi ile derideki lezyonları iyileştiriyor.
Hoş kokusu ile içi açan bu bitki; depresyona ve strese de son derece iyi geliyor. Bu yönüyle özellikle stres, panik ve depresyondan kaynaklanan zona, siğil ve uçuk tedavisinde etkili oluyor.
Ruhsal açıdan kendinizi daha dingin ve huzurlu hissetmenizi de sağlayan Melisa otu ile zona tedavisi için 10 gram kurutulmuş Melisa otunu 2,5 su bardağı kaynar suda 10 dakika boyunca demlendirin.
İlginizi Çekebilir
Bu çayı her gün günde 1 bardak olacak şekilde tüketin! Gözle görülür bir sonuç elde edebilmek adına kürü en az 2 hafta tüketin.
- Zeytin ve zeytinyağı:
Bağışıklığımızı güçlendirerek, vücut hücrelerimizi yenileyen, saymakla bitmeyecek kadar çok faydası bulunan zeytin ve zeytinyağına zona hastalarının beslenme programlarında mutlaka yer vermeleri gerekiyor.
Salatalarınıza bol miktarda zeytinyağı ekleyerek, kahvaltılarınızda en az 7-8 adet zeytin tüketerek; zonadan korunabilirsiniz.
- İncir:
Hem kuru hem de yaş incir; uzmanlar tarafından zona hastalarına önerilen besinler olarak tanınıyor.
Günde bir avuç kuru ya da yaş incir tüketimi, vücudu toksinlerden ve mikroplardan arındırıp, cildi güzelleştiriyor.
Aynı zamanda ciltteki erken yaşlanma belirtilerini de önleyerek, cildin nem ihtiyacını karşılıyor.
Daha sorunsuz ve kusursuz bir cilde sahip olabilmek adına iltihap giderici olarak bilinen inciri öğün aralarında sık sık tüketmenizi öneriyoruz.
Zona için Kesin Çözüm: Lahana Kürü
Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu’nun tüm zona hastalarına önerdiği lahana kürünün düzenli tüketimi; hastalığı tedavi ederek, tekrarlamasını önlüyor.
Beyaz lahana ile hazırlanan bu kür; bağırsak sağlığını da gözeterek, kabızlık, mide şişkinliği ve gaz gibi şikayetlerinizi de dindiriyor.
Zonayı tedavi eden lahana kürünü hazırlamak için bir tutam beyaz lahana yaprağını 3 su bardağı steril suda 6 dakika boyunca kaynatın.
Lahana suyunu süzdükten sonra 5 dakika ılımaya bırakın. Bu kürü en az bir hafta boyunca her gün yeniden hazırlayarak, tüketin!
Zona Bulaşıcı Mı?
Bir çok kişinin aklına ilk gelen soru zona bulaşıcı mı olduğu sorusudur. Ancak zona bulaşıcı bir hastalık değildir.
